Amaç Histopatolojik olarak penil elastografi ultrasonografisi ile erektil disfonksiyon arasındaki ilişkiyi belirlemek. Gereç ve Yöntem Kliniğimize son 1 yıl içinde erektil disfonksiyon nedeniyle başvuran ve bu çalışmayı kabul eden 12 hasta çalışmaya dahil edildi. Ameliyat öncesi 12 hastaya iki boyutlu kayma dalgası elastografi görüntülemesi yapıldı ve Pascal (kPa) ünitesinde kaydedildi. Penis protezi yerleştirme operasyonu sırasında sağ ve sol süngerimsi dokudan yaklaşık 0,5x0,5x0,5 cm doku örneği alındı. Doku örnekleri patoloji bölümüne gönderildi. Korpus kavernozumda kas lifleri ve elastik lifler tarafından kaplanan alanın yüzdesi yarı niceliksel olarak not edildi (kas lifleri ve kavernöz vücut elastik lif skoru oranı). Elde edilen tüm veriler birbiriyle karşılaştırıldı. Sonuçlar Kavernöz vücut elastik lif skoru verileri (Gruplandırılmış Skor 1, 2 ve 3) ve kavernöz vücut kas lifleri yüzdesi verileri (Gruplanmış %10,%20,%30… %100) Shear wave elastografi verileri (kPa) ile karşılaştırıldı. Sonuçlar Kruskal Wallis Testi ve Spearman korelasyon testine göre istatistiksel olarak anlamlı değildi. Kavernöz vücut elastik lif skoru ile kavernöz vücut kas lifi yüzdesi de karşılaştırıldığında Kruskal Wallis testi ve Spearman's korelasyon testine göre istatistiksel olarak anlamlı değildi. Çalışmamız sonucunda elde ettiğimiz veriler, penis elastografik görüntülemenin erektil disfonksiyon tanısında güvenilir bir yöntem olmadığını gösterdi. Sonuçlar Penil kayma dalgası elastografisi, penisteki düz kas hücrelerinin ve elastik liflerin miktarını niceliksel olarak değerlendirmek için klinik olarak kullanılabilir, ancak daha fazla sayıda hastayla çalışılmayı ve patoloji hazırlığının daha spesifik bir şekilde yorumlanmasını hak eder. Anahtar Kelimeler: Penil elastografi, erektil disfonksiyon, penis protezi, kayma dalgası
